30 Nisan 2016 Cumartesi

Evciğimizden


Bir vagon içinde, kavuşmuş, pür-halecân, sessiz;
temevvüc eden semânın a`mâkine dalmıştık biz.

Başım tam göğsünde, kalbinde idi. Her nefesin
beni yerimden zıplatır, âb-i rûha işler idi sesin.

Sonra bir evcik gördük kenârda, ne diyordun?..
Şu evcik bizim olsa!.. Yâ... Ne âmâl-i sâf-derûn!

İndik ilk durakta, hatırlarım, hep oraya yürüdük,
kalb-şiken sevdâmızı o evciğe berâber sürüdük!

Dedin:  Bizim olsa, bak pek güzelmiş, ne dersin?..
Dedim:  Onu bilmem, yalnız sen, sen güzelsin.

Tüm gün gezdik, yaylalarda evcik hayâli kurduk;
lâkin o hayâli yine biz, yine kendimiz soldurduk!

Bir bâd-ı peyem-res, pür-hânde ezhârı soldurdu!
Bir bâd-ı peyem-res, kalbimdeki nârı soldurdu!

Gittiğin o kollarda, dilerim ki pek mes`udsun sen,
evciğimizden ancak sana neşîdeler yazarım ben.

30, IV, 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder