24 Nisan 2016 Pazar

Eshâr-ı Bahâr


Eshâr-ı bahârı seyrediniz… Hep şûh-ı mülevven!
Hep yeşil, dest-i hazândan girîzân yapraklar tâze,
beyaz bir güvercin zî-huzûr, mevkin-i lâlinden
                                 pür-neş`e başlar pervâze.

Bir tirâje-i münevver izler ufuktan, pür-handân
şu ezhâr-ı hayâtı… Güzelsin, ey hande-zen çiçek!
Yazık!.. Ezince pâyinde seni mengene-i hazân
                                nûrun müebbeden sönecek.

Evet, sönecek!.. Her çiçek için solmak mukadder…
Sen de söneceksin, emel gibi, ey gonce-i rengîn!
Lâkin ne zarar eğer pür-sâye örtülürse mezher?..
                                Sen solsan da güzelsin.

Solsan da güzelsin!.. Ey, seng-i mezâr-ı rûhum,
medfenimde saçılsa sünbülünden uçuşan ıtır
belki mesrûr olur penâh-ı sükûn-ı mecrûhum.
                                Nîsân kalbimde yaradır.

24, IV, 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder