Biz hep simsiyâh... Bütün
şu deniz,
ardımızda pür-cüşân çalkalanıyor.
Ben âlâm içinde... Sanki teknesiz.
Ben âlâm içinde... Sanki teknesiz.
Tüm deniz ─ âguş-ı
bîhudûd Bosfor,
sanki ister hayâta bir tesellî olmak,
bir alçalır, bir yükselir ki mosmor.
sanki ister hayâta bir tesellî olmak,
bir alçalır, bir yükselir ki mosmor.
Ben bunu gördükçe
isterim solmak
şu dalgaların yırtılan hırçın bâlinde.
Niçin hâlâ gülümser, sönmez âfak?
şu dalgaların yırtılan hırçın bâlinde.
Niçin hâlâ gülümser, sönmez âfak?
Lâkin bir iştiyâk
isterim hayâlinde,
deryâya bak... Bu tahassür sürsün.
Ne güzelsin sen hazân leyâlinde!
deryâya bak... Bu tahassür sürsün.
Ne güzelsin sen hazân leyâlinde!
Mûnis, bir emel gibi
mûnis, hürsün;
deniz ve sen, sebebi hep ıztırâbımın,
gözlerinle ama ne şûh görünürsün!
deniz ve sen, sebebi hep ıztırâbımın,
gözlerinle ama ne şûh görünürsün!
Siz işte, nedeni hicrân-ı
şebâbımın.
Fakat ne zillet! Sen mâh-perversin!
Ama yine sebebisin kaçan hâbımın.
Fakat ne zillet! Sen mâh-perversin!
Ama yine sebebisin kaçan hâbımın.
Fakat yine sen, yine
sen! Hissimin
bende medârı, âh; mesâr ü medârı...
Beni sarar sımsıkı senin rûh-enîsin.
bende medârı, âh; mesâr ü medârı...
Beni sarar sımsıkı senin rûh-enîsin.
Bir dîl ki bende, senden
yanar nârı,
bir his ki bende, senden bilir bahârı!
bir his ki bende, senden bilir bahârı!
4, II, 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder